4 Aralık 2012 Salı

Kesson 1

Merhabalar arkadaşlar
İşe başladığım gibi planladığım tarihlerde girişler yapamadım. Hep öyle olur ya zaten tam bir konu üzerine yoğunlaşmak istersin aksilikler üzerine aksilikler gerçekleşir. Neyse ki şu an için yazacak bişey bulamasam da üzerine konuşacağımız sizinde hoşuna gideceğini düşündüğüm bir hikayem var.

Bu hikayeye japon forumda başlamıştım. Orada ıssız ada diye bi forum oyunu vardı. Forumlarda takılanlar malum bilirler ıssız adaya şu şu üye düşse kesin şöyle şeyler yaparlar gibisinden küçük masumane bir oyundu. Tabi ki ben lanet olasıca bastıramadığım yazarlık iç güdülerine bürünene kadar :) 

Orada da öyle oldu bir anda patlak verdi bu yazma işleri. Bi hafta içerisinde 16 sayfaya yakın bir hikaye yazdım. Sonrasında mike'ın isteği üzerine yazmaya devam edip bunu ilerletip 22 sayfa yaptım. Devamı da burada gelecek inş. 

Bu bir nevi ne zaman geleceği belli olmayan bir hikaye dizisi halinde olacak orada da ilk yazdıklarımla başlayacağım. Öncelikle bir ilk açıklama, karakterlerimizden Admin adından da anlaşılacağı üzere forumun admini. Aka (akailili) forumun senseisi. japoncaya gönül vermiş bir nefer :) ayrıca forumun süpermodu. bende oyunlar bölümünün moduydum hey gidi günler hey :) 

Neyse arkadaşlar baya uzun bir giriş oldu. Yazmaya başlayınca kendimi durduramıyorum galiba. Aaa ben boş zamanımda devam edim bari hikayemi yazmaya. Zaten askerlik yüzünden işe de giremiyorum. Başlıyoruz arkadaşlar. Bu arada Kesson japoncada Ada demek ;)

KESSON

yüreğinin ıssızlıklarında bugünlerde kelimeler ile arasının iyi gitmediğini düşünen batu birden ürpertici bi rüzgarla uyanır.çevresine bakınır martı sesleri kulaklarını delmektedir denizin dalgalanışı martı çığlıklarından zar zor duyulmaktadır. kumların sıcaklığı içini yakmışcasına yana yakına su aramaya çıkan batu az ilerde bi karartı görür buda aynen batu gibi gece uykuya daldıktan sonra bu ıssız adada az sonra uyanacak olan birisi olmalı. bitkin görünen yüzünden dün gece aynı kabusu gördüğü anlaşılmaktadır. batu sessizce yanına yaklaşır ölü olup olmadığını kontrol etmek için nefesini dinler. uyuyan adamın ağzından bir çift söz dökülür "hayır... hiç komik değil..." 

batu doğrulur acaba bana mı dedi diye düşünür. uyuyup uyumadığını kontrol etmek için şöyle bi parmağıyla itekler "böö" der. sonunda biraz sırstıktan sonra baya bi derin uykuda olduğunu farkeder. peki uyadırmalı mıyım? neler olup bittiğini bana söyleyebilir mi acaba? diye içinden geçirir ama sonra "off şu uyuyuşuna baksana hiç bişeyden haberi yok henüz.." diye mırıldanır. 

o anda adanın içinde bi ses yükselir " kim... yokk...im...yaar....iinnn" sesi daha net duyabilmek içib batu aya kalkar elini kulağına götürür " kimse yoook muuu? imdaaatt yardım ediiinnn" batu sesin bi insana ait olduğunun farkına varır varmaz sesin geldiği yöne doğru koşmaya başlar. çalılıkların içinden kollarına batan dikenlere aldırmaksızın geçer ve sese doğru ilerler. ayağında asılmış halde bir kız baş aşğı durmaktaydı. batu'nun oraya vardığının farkına varır varmaz elleri ile açılan eteğini kapatmaya çalışarak " hey sen bana yardım eder misin" batu güzelliğinden etkilendiği bu güzel kıza bi süre bakakaldı. kız içinden acaba dilimizi bilmiyor mu diye geçirdi sonra "can you help me? batu şöyle bi dikkatlice baktı
-aka... aka sensei sen misin? akailili sensei...
-sen beni nerden tanıyorsun?  
-benim battousai...  
-battou senin burda ne işin var?  
-dur senseim önce seni indirelim. Neutral 
-evet ya çok iyi olur aslında.  

bunun üzerine batu aka'nın ayağına bağlı olan iplerin nereye bağlı olduğunu bulmaya çalışır. o kadar karmaşık bi sarmaşık birikintisi ve örgüsü vardır ki batu hangisinin aka'yı indireceğini tam olarak kestiremez. bi anda dikkati bişey üzerine yoğunlaşır. çalılıkların arasından parlayan bi bıçak mı o? diye aklından geçer. almak için eğildiği anda fufft aniden önüne saplanan bi ok ile irkilir. aka "batu kaç!!!" diye bağırır. batu parlayan nesneye elini atar kavramak için elini sıktığı anda eli kesilir. batu iyice kavrayı üzerine biriken otlar arasından nesneyi çıkarır. Shocked bi anda şok olur bu bi katana diye içinden geçirir. simsiyah piano black kabzası muhteşem çeliği ile göz kamaştıran bi katana. batu bi anda dağılan dikkatini toplar ve okun geldiği yöne doğru bakar ama orda kimse yoktur. hemen yanındaki kayanın arkasına saklanıp.
-aka bişeyler görebiliyo musun diye fısıldanır.
-batu ne olur indir beni burdan diye sızlanır aka.

bi süre bekledikten sonra hiç bişey olmaması üzerine neler olup bittiğini anlamak ve aka'yı kurtarmak için batu saklandığı kayanın arkasından çıkar. okun üzerindeki not birden dikkatini çeker hemen eliğip oku saplandığı yerden çıkarır. notu çözer ve bakar ( kimseye güvenme doğrularını kendin bul!!! ) yazılı notu cebine atar. 
-aka senin bağlı olduğun sarmaşığı bulamıyorum
-batu ne olursun biraz dikkatli ara
-bütün sarmaşıkları kesicem başını koru
-batu hayır çok yüksek!!!
-başka çare yok burda zaman harcayamayız. hazır olduğunda kesicem
-tamam kes
-3
-2
-1
-aaaaahhh omzum
batu hemen aka'nın yanına koşar. aka eteğini toplar biraz üstünü düzeltir ve omzunu tutar.
-ah omzum
-bişeyin var mı?
-omzum.
batu akanın omuzunu kontrol eder biraz oynatmasını ister.
-tamam kırık çıkık yok gibi görünüyor. biraz incinmiş yakında geçer.
akanın ayaklarının mosmor olduğunu gören batu 
-yürüyebilicek misin? ayakların çok kötü durumda istersen bi süre ayağa kalkma seni ben taşıyabilirim der.
-ayağımı hissetmiyorum ama yürüyebilirim
aka ayağa kalkmaya çalışır birden yere yığılır bacaklarında hala güçsüz olduğunun farkına varır. 
-tamam dediğin gibi olsun der ve gülümser
aka'yı sırtlanan batu 
-off göründüğünden ağırmışsın ka kilosun
-ya batu
-tamam tamam şakaydı
-şu durumda bile o soğuk espriler
-gülümsemek için hiç bi durumun önemi yoktur sadece gülümsersin o kadar
-çok yorgunum neyere gidiyoruz
-sahilde birisini daha buldum hala uyuyor.
-sahilde mi? sizde mi orda uyandınız
-evet ben az önce uyandım. yoksa
-evet bende orda uyandım bu sabah
-sabah derken saat kaç acaba
aka koluna bakar
-hay aksi yatarken hep saatimi çıkarıyorum
batu şöyle bi sakallarını yoklar. güneşe doğru bakar
-yaklaşık olarak 16 falan olsa gerek.
-nerden anladın?
-güneş baya bi yol almış üstelik sakal saati sakallarımı dün akşam kesmiştim. yaklaşık bi günlük olmuşlar.
aka gülmeye başlar
-ne sakal saati mi? hiç güleceğim yoktu.
batuda gülümser sonra
- ne var sen sakalların çıkmadığı için bilmezsin hanımefendi. gerçi pek çok erkekde henüz bunun farkında değildir. ama bak her durumda gülümsemek ne kadar güzel bişey değil mi der?
-yaa hiç sorma senin ayakların mosmor olmadı tabi der aka.

uyuyan adamın yanına gelirler ve batu akayı omzundan indirir 
-off gerçekten ağırmışsın
-başlamayalım istersen.
-tamam tamam 
uyuyan adama dikkatlice baktıktan sonra aka
-aaaa admin. der ve sırsmaya başlar uyanması için.
birden gözlerini açan admin 
-neler oluyor kimsiniz siz. aka sen misin?
-evet benim admin
-ne işiniz var burada. biz nerdeyiz burası neresi.
batu konuşmaya katılır
-ıssız ada galiba.
admin
-nasıl yani
batu
-forum oyundakiler gibi. yazıklarım gerçek oluyor galiba. bu hikayeyi dün gece elektronik çalışırken sıkıldıktan sonra yazmıştım. 

aaa elektronik yarın büt'üm var arkadaşlar sonra devam edeceğim...
-

Bu arada batu benim :) Ve canlı yorumlarımla yazarken neler hissettiğimide paylaşmışım akıcı olmuş ama. Tüm okuyanlara teşekkür eder devamının geleceğini bildirmeyi bir zevk bilirim :) 

Saygılarımla...

1 yorum: