15 Aralık 2012 Cumartesi

Kesson 2

Evet arkadaşlar kaldığımız yerden devam :) Geç oluyor ama inş beğenirsiniz :)

aaa elektronik yarın büt'üm var arkadaşlar sonra devam edeceğim...

dedikten sonra çıkıp dayanamamış tekrar foruma geri dönüp kaldığım yerden yazmadıkça uyuyamayacağımın farkına vardım kader dedikleri bu mu olsa gerek yoksa birisi bir şekilde kaderimi değiştirmeye mi çalışıyor eğer öyleyse ne biçim büyüdürki bu hem sanalda hem gerçekte iki eli yakamda.
admin-san gülümsedi.
-ilahi batu sen yok musun nasıl yazdın hemen senaryoyu.
-öyle düşünme admin-san nerden biliyorsun büyü olmadığını nasıl bişeyin içinde olduğumuzun ben bile farkında değilim. tamam şu ana kadar ki senaryo akışı benim yazdığımla aynı. seni bulmam aka-senseinin ayağından asılması bulduğum gizemli katana fırlatılan ok hepsi hikayemde vardı. bir tür paralel evrende olmalıyız.
admin ve aka şaşkın ve korkmuş bi şekilde batuya bakarak içlerinden çıldırmış olmalı diye içlerinden geçirdiler. sonra admin
-batu eğer öyleyse şimdi bundan sonra ne yapmamız gerekli neler olucak ilerde.
aka
-evet batu senaryo senin yazdığın gibi işliyorsa ki ben buna hala inanmıyorum. bundan sonra ne olucak.
batu
-size söyleyemem eğer söylersem hikaye akışı bozulur ve son değişebilir ama böyle devam edersek sonun uygun olucağını söyleyebilirim size.
aka
-yapma batu sen ciddi ciddi buna inanıyor musun?
admin ve aka kıs kıs gülerler.
batu
-geçmiş olsun aka. der
-ne ne için geçmiş olsun? ne için geçmiş olucak ki? ah ah bacağım.buda ne. 
batu arkası dönük olduğu halde...
-admin-san aka-senseimin son bacağından yengeci bıraktırır mısın?
aka ve admin kanları donmuşcasına hareketsiz kalırlar...
admin
-ama sen...sen...
batu
-evet senaryoda var.
aka
-peki bundan sonra ne olucak
batu
-söyleyemem eğer söylersem akışın değişmesinden korkuyorum. böyle hikaye kontrol altında. en azından nerde ne olucağını biliyorum.
admin
-bizimde bilmemiz gerekmez mi? peki bize ne olucak? batu bişeyler söyle.
batu
-lütfen ısrar etme admin-san hatta size bunu hiç söylememeliydim. belkide şu an bile hikayenin akışını bozdum. derken batu bilmeniz gerektiği kadarını size söylücem bunlarda zaten senaryonun bi parçasıydı. ama bundan sonra ediceğim kelimelere dikkat etmeliyim diye içinden geçirdi.
aka ümitsiz bi ses tonu ile
-kurtulacak mıyız peki batu
batu
-bunu size söyleyemem. elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız.
admin sinirlenir. batunun vermiş olduğu size söyleyemem yanıtı biraz zoruna gitmişcesine batu'nun boğazına sarılır.
-nasıl söyleyemezsin batu söyle ne olucak bize. sen ve kaçık hikayelerinden sıkılmıştım zaten. 
batu gayet rahat lakayt ve alınmış şekilde.
-evet birazda uzunlar dimi o güzel vaktini ayıramıyorsun.
admin batunun boğazını daha da sıkar ve
-zorlama beni batu. şuracıkta senden kurtulabilirim.
aka korkmuş bi şekilde 
-durun artık... diye bağırıp.
-peki bundan sonra ne yapacağız? diye sorar.
batu 
-senaryoda yazılanı der.
adminin bu yanıt üzerine daha da boğazını sıkmaya başlar bunun üzerine batu
-kık kık eğer burda ölürsem. sizde ölürsünüz. bu benim hikayem.
admin daha da sinirlenir ama biraz haklı olduğu düşüncesi ile yere fırlatır.
batu
-zamanı geldiğinde söylediklerimi anlayacaksınız.
admin 
-batu kaşınıyorsun
aka
-batuya güvenmemiz lazım. ben burdan kurtulmak istiyorum.
admin
-ben kurtulmak istemiyor muyum sanki.
aka
-öyleyse güvenmekten başka yolumuz var mı? burda olup biteni bilen tek kişi o.
batu jack sparrow edası ve bakışı ve parmakla gösterişi ile
-bu doğru.
admin
-konuşma sen.
batu admini zorlayacak şekilde.
-ya senaryoya burda konuşmam gerektiğini yazmışsam.
admin
-burdan bi kurtulalım hepsini sana ödeticeğim.
batu gayet rahat bi şekilde.
-ne o banlıcak mısın?
admin kendin tutamaz ve batuya yumruğu yapıştırır.
aka
-hayır diye bağırır. yapmayın yine başlamayın ayağım çok kötü durumda.
batu şimdiye kadarki herşey senaryoya göre ilerliyor konuşmalar bile diye içinden geçirir.
admin
-aaa ayağına ne oldu
aka
-uzun hikaye.
batu sanki konuşmasını istermişcesine.
-burda zamandan daha bol hiç bişeyimiz yok.
admin batu ya ters ters bakar.
batu 
-senseimin ayağı iyi durumda değil bişeyler yapmalıyız. bana öyle bakacağına kangıren olmuş bacağa ne gibi ilk yardımlar yapılacağını bilip bilmediğini söyle.
aka
-galiba buz koymalıyız.
admin
-peki buzu nerden bulacağız.
batu kangrenin tedavisi yoktur. boşuna kendinizi kandırmayın. diye içinden geçirir.ve
-neyse bu sonraki zamanlarda halledeceğimiz bi konu şimdi içicek su bulmalıyız.
admin alaycı bi tavırla.
-senaryoyu yazan sensin peki söyle bakalım su nerde?
batu başına geleceklerden habersiz sen geç bakalım dalganı o kadar kolay suyu bulursak benim yazdığım suyu bulmak için yaşayacağımız maceralar ne olucak diye içinden geçirir ve.
-tamam bu taraftan olmalı. aka'yı sırtlan ve gel....

devamı sonra...

4 Aralık 2012 Salı

Kesson 1

Merhabalar arkadaşlar
İşe başladığım gibi planladığım tarihlerde girişler yapamadım. Hep öyle olur ya zaten tam bir konu üzerine yoğunlaşmak istersin aksilikler üzerine aksilikler gerçekleşir. Neyse ki şu an için yazacak bişey bulamasam da üzerine konuşacağımız sizinde hoşuna gideceğini düşündüğüm bir hikayem var.

Bu hikayeye japon forumda başlamıştım. Orada ıssız ada diye bi forum oyunu vardı. Forumlarda takılanlar malum bilirler ıssız adaya şu şu üye düşse kesin şöyle şeyler yaparlar gibisinden küçük masumane bir oyundu. Tabi ki ben lanet olasıca bastıramadığım yazarlık iç güdülerine bürünene kadar :) 

Orada da öyle oldu bir anda patlak verdi bu yazma işleri. Bi hafta içerisinde 16 sayfaya yakın bir hikaye yazdım. Sonrasında mike'ın isteği üzerine yazmaya devam edip bunu ilerletip 22 sayfa yaptım. Devamı da burada gelecek inş. 

Bu bir nevi ne zaman geleceği belli olmayan bir hikaye dizisi halinde olacak orada da ilk yazdıklarımla başlayacağım. Öncelikle bir ilk açıklama, karakterlerimizden Admin adından da anlaşılacağı üzere forumun admini. Aka (akailili) forumun senseisi. japoncaya gönül vermiş bir nefer :) ayrıca forumun süpermodu. bende oyunlar bölümünün moduydum hey gidi günler hey :) 

Neyse arkadaşlar baya uzun bir giriş oldu. Yazmaya başlayınca kendimi durduramıyorum galiba. Aaa ben boş zamanımda devam edim bari hikayemi yazmaya. Zaten askerlik yüzünden işe de giremiyorum. Başlıyoruz arkadaşlar. Bu arada Kesson japoncada Ada demek ;)

KESSON

yüreğinin ıssızlıklarında bugünlerde kelimeler ile arasının iyi gitmediğini düşünen batu birden ürpertici bi rüzgarla uyanır.çevresine bakınır martı sesleri kulaklarını delmektedir denizin dalgalanışı martı çığlıklarından zar zor duyulmaktadır. kumların sıcaklığı içini yakmışcasına yana yakına su aramaya çıkan batu az ilerde bi karartı görür buda aynen batu gibi gece uykuya daldıktan sonra bu ıssız adada az sonra uyanacak olan birisi olmalı. bitkin görünen yüzünden dün gece aynı kabusu gördüğü anlaşılmaktadır. batu sessizce yanına yaklaşır ölü olup olmadığını kontrol etmek için nefesini dinler. uyuyan adamın ağzından bir çift söz dökülür "hayır... hiç komik değil..." 

batu doğrulur acaba bana mı dedi diye düşünür. uyuyup uyumadığını kontrol etmek için şöyle bi parmağıyla itekler "böö" der. sonunda biraz sırstıktan sonra baya bi derin uykuda olduğunu farkeder. peki uyadırmalı mıyım? neler olup bittiğini bana söyleyebilir mi acaba? diye içinden geçirir ama sonra "off şu uyuyuşuna baksana hiç bişeyden haberi yok henüz.." diye mırıldanır. 

o anda adanın içinde bi ses yükselir " kim... yokk...im...yaar....iinnn" sesi daha net duyabilmek içib batu aya kalkar elini kulağına götürür " kimse yoook muuu? imdaaatt yardım ediiinnn" batu sesin bi insana ait olduğunun farkına varır varmaz sesin geldiği yöne doğru koşmaya başlar. çalılıkların içinden kollarına batan dikenlere aldırmaksızın geçer ve sese doğru ilerler. ayağında asılmış halde bir kız baş aşğı durmaktaydı. batu'nun oraya vardığının farkına varır varmaz elleri ile açılan eteğini kapatmaya çalışarak " hey sen bana yardım eder misin" batu güzelliğinden etkilendiği bu güzel kıza bi süre bakakaldı. kız içinden acaba dilimizi bilmiyor mu diye geçirdi sonra "can you help me? batu şöyle bi dikkatlice baktı
-aka... aka sensei sen misin? akailili sensei...
-sen beni nerden tanıyorsun?  
-benim battousai...  
-battou senin burda ne işin var?  
-dur senseim önce seni indirelim. Neutral 
-evet ya çok iyi olur aslında.  

bunun üzerine batu aka'nın ayağına bağlı olan iplerin nereye bağlı olduğunu bulmaya çalışır. o kadar karmaşık bi sarmaşık birikintisi ve örgüsü vardır ki batu hangisinin aka'yı indireceğini tam olarak kestiremez. bi anda dikkati bişey üzerine yoğunlaşır. çalılıkların arasından parlayan bi bıçak mı o? diye aklından geçer. almak için eğildiği anda fufft aniden önüne saplanan bi ok ile irkilir. aka "batu kaç!!!" diye bağırır. batu parlayan nesneye elini atar kavramak için elini sıktığı anda eli kesilir. batu iyice kavrayı üzerine biriken otlar arasından nesneyi çıkarır. Shocked bi anda şok olur bu bi katana diye içinden geçirir. simsiyah piano black kabzası muhteşem çeliği ile göz kamaştıran bi katana. batu bi anda dağılan dikkatini toplar ve okun geldiği yöne doğru bakar ama orda kimse yoktur. hemen yanındaki kayanın arkasına saklanıp.
-aka bişeyler görebiliyo musun diye fısıldanır.
-batu ne olur indir beni burdan diye sızlanır aka.

bi süre bekledikten sonra hiç bişey olmaması üzerine neler olup bittiğini anlamak ve aka'yı kurtarmak için batu saklandığı kayanın arkasından çıkar. okun üzerindeki not birden dikkatini çeker hemen eliğip oku saplandığı yerden çıkarır. notu çözer ve bakar ( kimseye güvenme doğrularını kendin bul!!! ) yazılı notu cebine atar. 
-aka senin bağlı olduğun sarmaşığı bulamıyorum
-batu ne olursun biraz dikkatli ara
-bütün sarmaşıkları kesicem başını koru
-batu hayır çok yüksek!!!
-başka çare yok burda zaman harcayamayız. hazır olduğunda kesicem
-tamam kes
-3
-2
-1
-aaaaahhh omzum
batu hemen aka'nın yanına koşar. aka eteğini toplar biraz üstünü düzeltir ve omzunu tutar.
-ah omzum
-bişeyin var mı?
-omzum.
batu akanın omuzunu kontrol eder biraz oynatmasını ister.
-tamam kırık çıkık yok gibi görünüyor. biraz incinmiş yakında geçer.
akanın ayaklarının mosmor olduğunu gören batu 
-yürüyebilicek misin? ayakların çok kötü durumda istersen bi süre ayağa kalkma seni ben taşıyabilirim der.
-ayağımı hissetmiyorum ama yürüyebilirim
aka ayağa kalkmaya çalışır birden yere yığılır bacaklarında hala güçsüz olduğunun farkına varır. 
-tamam dediğin gibi olsun der ve gülümser
aka'yı sırtlanan batu 
-off göründüğünden ağırmışsın ka kilosun
-ya batu
-tamam tamam şakaydı
-şu durumda bile o soğuk espriler
-gülümsemek için hiç bi durumun önemi yoktur sadece gülümsersin o kadar
-çok yorgunum neyere gidiyoruz
-sahilde birisini daha buldum hala uyuyor.
-sahilde mi? sizde mi orda uyandınız
-evet ben az önce uyandım. yoksa
-evet bende orda uyandım bu sabah
-sabah derken saat kaç acaba
aka koluna bakar
-hay aksi yatarken hep saatimi çıkarıyorum
batu şöyle bi sakallarını yoklar. güneşe doğru bakar
-yaklaşık olarak 16 falan olsa gerek.
-nerden anladın?
-güneş baya bi yol almış üstelik sakal saati sakallarımı dün akşam kesmiştim. yaklaşık bi günlük olmuşlar.
aka gülmeye başlar
-ne sakal saati mi? hiç güleceğim yoktu.
batuda gülümser sonra
- ne var sen sakalların çıkmadığı için bilmezsin hanımefendi. gerçi pek çok erkekde henüz bunun farkında değildir. ama bak her durumda gülümsemek ne kadar güzel bişey değil mi der?
-yaa hiç sorma senin ayakların mosmor olmadı tabi der aka.

uyuyan adamın yanına gelirler ve batu akayı omzundan indirir 
-off gerçekten ağırmışsın
-başlamayalım istersen.
-tamam tamam 
uyuyan adama dikkatlice baktıktan sonra aka
-aaaa admin. der ve sırsmaya başlar uyanması için.
birden gözlerini açan admin 
-neler oluyor kimsiniz siz. aka sen misin?
-evet benim admin
-ne işiniz var burada. biz nerdeyiz burası neresi.
batu konuşmaya katılır
-ıssız ada galiba.
admin
-nasıl yani
batu
-forum oyundakiler gibi. yazıklarım gerçek oluyor galiba. bu hikayeyi dün gece elektronik çalışırken sıkıldıktan sonra yazmıştım. 

aaa elektronik yarın büt'üm var arkadaşlar sonra devam edeceğim...
-

Bu arada batu benim :) Ve canlı yorumlarımla yazarken neler hissettiğimide paylaşmışım akıcı olmuş ama. Tüm okuyanlara teşekkür eder devamının geleceğini bildirmeyi bir zevk bilirim :) 

Saygılarımla...

19 Kasım 2012 Pazartesi

Android de bir başka yaa

     Evet sayın okuyucum şimdi yine karşındayım. Hergün yazamadığım için özür dilerim. Ama bil ki bu durumdan bende şikayetciyim. Zaman işte canım ne olacağını anlayamadan geçip gidiyor. Kıyamet alametlerinden midir nedir gerçekten zaman çok hızlı akıp gitmeye başladı değil mi? Sizde farketmişsinizdir bunu.

    Bilgisayarın başına bi oturuyorsunuz oda ne iki saat su gibi akıp geçmiş. Hele birde youtube'a girdiyseniz tamam. O sağ tarafta çıkan videolar yok mu insanı alıp nerelere götürüyor. O değilde nedir bu Songül karlı furyası anlamadım nedense hep o çıkıyor :) siz anladınız onu.

   Neyse arkadaşlar bugün ki ana konumuza dönelim :) Telefonum'un şarjı akşam 11'i zor çıkarır oldu eee Android bu sistem dosyaları ıvır zıvırlar çok birikiyor. Hep bu herşeyin beleş olması yüzünden. Maymun iştahı ile yükleyip kaldırdığımız programlar uygulamalar oyunlar hepsi illaki bir yerlerde bir izler bırakıyor. Her ne kadar bu durumdan şikayetçi olsam da gerçekten google'a minnettarım. Böylesine kurcalayabildiğim bir sistem ortaya koyduğu için.

    Bu sabah yani bundan 1 saat önce filan telefonuma rom atmaya gerek duydum. Eee bir romla ilk defa bu kadar uzun kullandım. Rom değiştirme sebeplerimin başında telefondan sıkılmam geliyordu. Bu arada bir hatırlatma telefonum android telefonlarının patlama yaşamasına neden olan galaksi S'dir :) bunu almak için neler çektim ahh ahh bir ben bilirim birde o zamanlar ki ev arkadaşlarım. Az kafalarını şişirmedim android galaksi android galaksi google off :) Neyse hadi romlara geri dönelim. Geçtiğimiz Nisan ayında galaksi S'im için Cyanogenmod 9 nightly Romlarından birisini yüklemiştim. Şuradan ulaşabilirsiniz(http://get.cm/get/3Dm) Bu romla ilk defa bu kadar uzun bir kullanım süresi elde ettim sıkılmadan. Çünkü öyle bişey ki istediğin yeri değiştirebiliyorsun telefonda. Bildirim ekranı renkleri menüleri geçişleri görünümleri işlemci hızını ram kullanımını daha neler neler. Bu rom beni baya oyaladı yani. Şimdi baktım cynogenmod ekibi android 4.1 tabanlı cm10 modlarını çıkarmış. Hemen stabil sürümünü indirdim ama kurarken hatalar aldım anladığım kadarı ile cm9 üzerine kuramıcam. Hemen sabah orijinal Galaksi S romu attım. Bir baktım amanın öyle özlemişim ki o sadeliği. cm10 atmaya kıyamadım. Biraz böyle stock romda kullanmaya devam edeceğim. Şu an kullandığım roma şuradan ulaşabilirsiniz.(http://hotfile.com/dl/140301534/be8872c/I9000XXJVU_I9000OXAJVU_OXA.rar.html)

    Ayrıca diğer romlar ve bir çok programlama için http://forum.androidturkiye.net adresini kullanabilirsiniz. Benim telefonu aldığım firmanın forumu. ve adamlar gerçekten güzel işler başarıyorlar. Daha fazla bilgi edinmek isterseniz lütfen bana mailimden veya facebook adresimden ulaşın. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.


   Android özgürlüğü ile iyi eğlenceler diler, bir sonraki yazı dizimizde görüşmeyi canı gönülden isterim.

15 Kasım 2012 Perşembe

İlk desem yalan olur

     Merhabalar Sayın okuyucum.

      Bugün blog deneyimlerimin ikincisini açmış bulunmaktayım. Diğer blog'um ortak bir blog olduğu için belli bir kıstasları ve sınırları vardı ancak burada özgür bir alana sahibim. Delinin yeri de diyebilirsiniz yani. Burada olma amacım birazda hayatımı anlatmak ve paylaşımlarda bulunmak. Ayrıca ilgi alanlarımı yaptıklarımı yapmak istediklerimi bilgilerimi yeteneklerimi sizlerle paylaşmak sizlere yardım ederken bir taraftanda kendimi gerçekleştirmek. Belki de yazdığım yazılar tutucak ve bu işten para kazanmaya başlıcam -ha ne dersiniz :)
   
     Genellikle Türkçe kullanımıma dikkat etmeye çalışacağım ama böyle çalışacağım gibi kasıntı kelimelerden çok günlük ağıza yakın hem beni yormayacak hemde siz okuyucuların zorlanmayacağı bi tarzda konuşmaya dikkat edeceğim.

     Şimdi blogda herşey olacak dedik ama öncelikler neler onları bir belirlemek lazım. Ben çoğu kişi gibi teknoloji bağımlısıyım. Hemen hemen tüm popüler teknoloji sitelerini takip ederim. Yorumlar yaparım, bilmediklerimi öğrenir, bilmeyenlere yardım ederim ve kendimi geliştirmeye çalışırım.

     Bende özgür ve doğru olanı bulan bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. Bilmiyorum buna ilerde sizde karar verecek olabilirsiniz. Pardon yaa blogda olacakları böldük :) Kaldığımız yerden devam edelim. Başka neler olacak?
   
     Ekonomi- Çok ciddi bir giriş oldu. Arkadaşlar bende çoğu sizin gibi üniversitesini yeni bitirmiş henüz işsiz bir bireyim. Bu yüzdendir ki elimdeki parayı iyi değerlendirmeye çalışıyorum. Üniversite hayatım boyunca aldığım üç kuruşluk burslardan aldığım paraları, paradan para kazanmak dediğim bir yöntemle arttırmaya çalışıyorum. O yöntemi ilerde size de anlatıcam. Zor değil ama uğraş gerektiriyor.

     Teknoloji dedik Ekonomi dedik Elektrik diyelim o zaman. Evet arkadaşlar ben Elektrik öğretmenliği mezunuyum yani bildiklerim arasında elektrik baya bir yer etmekte. 4 yıllık eğitim süremce biriktirdiğim bilgi birikimlerim ve ders arşivlerim var. İnş başkalarının işine yaraması amacı ile onları da paylaşacağım.
Özellikle PLC konusunda kendini geliştirmek isteyen veya off bu projeyi nasıl yapcam keşke hazırı olsa diyen arkadaşlara yardımcı olmaya çalışacağım :)

      Bilgisayar, Bilgisayar programları, warez paylaşımlar. Uwww kendimi piratebay sitesinin sahibi gibi hissetmeye başladım. Onca büyük warez paylaşım siteleri varken gelipde küçük bir blog için beni tutuklamazlar herhalde. Benim amacım ve paylaşımlarım kesinlikle maddi bir çıkar için değil tamamen eğlence veya kendini geliştirme amacı güdmektedir. Lütfen paylaşımlarımı ticari veya kötü bir amaç için kullanmayın. Sadece reklam ve tanıtım amaçlıdır :) Bunları yazim ki başım derde girerse hafifletici unsur olsun.

     Ayrıca kendim yazı yazmayı sevdiğim için bi kaç birikmiş hikaye roman demene çalışmalarım var. Onları da sizinle paylaşmayı düşünüyorum arkadaşlar.

    Şimdilik bu kadar. Beni izlemeye devam edin. Her nerede yaşanıyor ve gerisi neydi onu unuttum Türkiye :)